BizimOkul.biz   [Haber]
     
 
Profil Al!

 

Bana Ulaşmak İçin

Geri

 

 
 
Ziyaretçi Defteri
 
 

 

Alien NT iletişim sponsoru


Bizi Tavsiye Edin

 

               
·Eğer BizimOkul'dan hoşlanacağını ve ilgisini çekeceğini düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa sitemizi onların e-mail adreslerine mesaj bırakarak tanıtabilirsiniz.

 

 

Bir konu & Bir konuk

 

               
·
Her hafta yepyeni bir konukla, en güncel konuları tartışacağız.   (çok yakında)

 

 
 
About BizimOkul

·
Türkiye En [?] Sitesi
 
 

 

[Araştırma]  

 

Ocak

EVRENİN GENİŞLEMESİ
  Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, 14 asır önce indirilen Kur'an-ı Kerim'de evrenin genişlediğinden şöyle bahsedilir:
Biz göğü 'büyük bir kudret ile' bina ettik ve şüphesiz biz (onu) genişleteceğiz. (Zariyat Suresi, 47)
  Yukarıdaki ayette geçen "sema (gök)" kelimesi Kuran'ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. Nitekim burada da bu anlamda kullanılmıştır. Ve evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir. Türkçe'ye "Şüphesiz Biz genişleticiyiz (genişleteniz/ genişletmekte olanız)" olarak çevrilen Arapça "inna le musiune" ifadesindeki "musi'une" kelimesi, "genişletmek" anlamına gelen "evsea" fiilinden türemiştir. "Le" ön eki de takip ettiği isim ya da sıfata vurgu ekleyerek "çok fazla" anlamı katmaktadır. Dolayısıyla bu ifade "Biz göğü veya evreni çok fazla genişletiyoruz" anlamını taşımaktadır. Bilimin bugün varmış olduğu sonuç da Kuran'da bize bildirilenle aynıdır.

  20nci yüzyılın başlarına dek bilim dünyasında hakim olan tek görüş, "evrenin duran bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri süregeldiği" şeklindeydi. Ancak günümüz teknolojisi sayesinde gerçekleştirilen araştırma, gözlem ve hesaplamalar evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sürekli olarak "genişlediğin" ortaya koydu.
  Rus fizikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre, 20nci yüzyılın başlarında evrenin sürekli hareket halinde olduğunu ve genişlediğini teorik olarak hesapladılar.
  Bu gerçek, 1929 yılında gözlemsel olarak da ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gök yüzünü incelerken, yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Bu buluş astronomi tarihinin en büyük keşiflerinden biri sayılmaktadır. Hubble bu incelemeler sırasında yıldızların, uzaklıklarına bağlı olarak kızıl renge doğru yaklaşan bir ışık yaydıklarını saptadı.

  Evren ilk patlamadan bu yana her an büyük bir süratle genişlemektedir. Bilim adamları genişleyen evreni şişen bir balonun yüzeyine benzetmektedirler. Çünkü bilinen fizik kurallarına göre, gözlemin yapıldığı noktaya doğru hareket eden ışıkların tayfı mor yöne doğru gözlemin yapıldığı noktadan uzaklaşan ışıkların tayfı da kızıl yöne doğru yöne kayar. Hubble'nin gözlemleri sırasında ise yıldızların ışıkların da kızıla doğru bir kayma fark edilmiştir. Kısacası yıldızlar sürekli olarak uzaklaşmaklardadır. Yıldızlar ve galaksiler sadece bizden değil birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Her şeyin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştığı bir evren ise sürekli "genişleyen" bir evren anlamına gelmekteydi. Evrenin genişlemekte olduğu, ilerleyen yıllardaki gözlemleriyle de kesinlik kazandı. Konuyu daha iyi anlamak için, evreni şişirilen bir balon yüzeyi gibi düşünmek mümkündür. Balonun yüzeydeki noktaların balon şiştikçe birbirlerinden uzaklaşmaları gibi evrendeki cisimler de evren genişledikçe birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar. Aslında bu gerçek 20nci yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri sayılan Albert Einstein tarafından da teorik olarak keşfedilmişti. Fakat Einstein'ın, o devrin genel kabul gören "durağan evren modeli" ile ters düşmemek için, bu buluşunu bir kenara bırakmıştı. Einstein bu davranışını daha sonra, "kariyerinin en büyük hatası" olarak adlandıracaktı. Bu bilimsel gerçek henüz hiç bir insan tarafından bilinmezken Kuran'da asırlar önce açıklanmıştır. Çünkü Kuran tüm evrenin yaratıcısı hakimi olan Allah'ın sözüdür.

  Evrenin Genişlemesi:
 1929 yılında Californa Mount Wilson gözlem evinde Amerikalı astronom Edwin Hubble astronomi tarihinin en büyük keşiflerinden birini yaptı. Hubble kullandığı dev teleskopla gök yüzünü incelerken yıldızların uzaklaştıklarına bağlı olarak kızıl renge doğru kayan bir ışık yaydıklarını saptadı. Bu buluş bilim dünyasında büyük bir yankı yarattı. Çünkü bilinen fizik kurallarına göre, gözlemin yapıldığı noktaya doğru hareket eden ışıkların tayfı mor yöne doğru gözlemin yapıldığı noktadan uzaklaşan ışıkların tayfı da kızıl yöne doğru kaymaktaydı. Yani yıldızlar her an bizden uzaklaşmaktaydılar.
  Hubble, çok geçmeden çok önemli bir şeyi daha buldu; yıldızlar ve galaksiler sadece
bizden değil birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Her şeyin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştığı bir evren karşısında varılabilecek tek sonuç ise evrenin her an "genişlemekte" olduğuydu.
  Aslında bu gerçek daha önce de teorik olarak keşfedilmişti. Albert Einstein, 1915 yılında ortaya koyduğu genel görecelik varmıştı. Kendi buluşu karşısında son derece şaşıran Einstein bu uygunsuz sonucu ortadan kaldırmak için denklemlerine 'kozmolojik' adını verdiği bir faktör ilave etmişti. Çünkü o sıra astronomlar ona evrenin statik olduğunu söylüyorlardı. O da kuramının bu modele uymasını istemişti. Ancak sonradan kendisinin de "kariyerimin en büyük hatası" sözleriyle itiraf edeceği bu görüş gelişen bilimsel bulgular sonucunda çürüyüp gidecekti.
  İlk olarak 1922 yılında Rus Alexandre Friedmann, genel göreceliğe göre evrenin değişken olduğunu ve en ufak bir etkileşimin genişlemesine veya büzüşmesine yol açacağını buldu. Friedmann bu sonuca ulaşırken Einstein'ın 1917 tarihli makalesindeki hatayı da (kozmolojik sabiti) düzeltmiş oldu.
  Friedmann'ın bulduğu çözümleri kullanan ilk kişi Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre (1894- 1966) idi. Lemaitre bu çözümlere dayanarak evrenin bir başlangıcı olduğunu ve bu başlangıçtan itibaren sürekli genişlediğini öngördü. Ayrıca, bu başlangıç anından arta kalan ısınmanın da saptanabileceğini belirtti (ileride, kozmik fon radyasyonu olarak adlandırılacak bu ısınma gözlemlerle de tespit edilecekti). 20nci yüzyılın son on yılında çağdaş evren bilimi bu iki fikrin etkisi altındadır.

Kaynak: (Sera Yayıncılık, Peygamberler ve Kur'an Mucizeleri VCD Seti)

 
Designed by Cihan Arslan [Alien NT Corporation]